29 Ocak 2010

Karda balık keyfi!





Ankara'ya da nihayet kar yağdı. Aslında kışı çok sevmem. Ama nedense bu sene hasretle kar bekledim. Sanki rutin giden hayatıma beyazlar renk katacak gibi geldi. Bütün gün perdeler açıktı karın beyazlığı doldurdu evin içini. Akşamda soğuğa aldırmadan balkonun önüne koydum dumansız ızgaramı ( adı dumansız da olsa kendi dumanlı) üstüne de balıkları, kabişimle afiyetle yedik. Sonra da yürüyüş yaptık karda. Güzeldi. Tabii değişen bir şey olmadı. Ama hayatıma küçük şeylerle mutluluk katmaya çalışıyorum. İşsiz olmak, hiç bir şeye yaramıyormuş duygusuyla evde oturmak canımı çok sıkıyor. Kpss hazırlıkları devam ediyor ama bu canımın sıkılmasına engel değil. Umutla bekliyorum bakalım, bu rutinlikten elbet bir gün kurtulacağım.

25 Ocak 2010

Bende burdayım!


Birşeyleri yada kendimi anlatmak için yazmak en kolayı olmuştur her zaman.12 yaşımda başladığım günlük tutma alışkanlığım zamanla azalsada kağıt kalemi bulduğum anda yazdım hep birşeyler. Şimdiyse klavyenin başındayım. Aslında değişen birşey olmayacak.Ben yine sevinçlerimi, öfkelerimi, üzüntülerimi, umutlarımı bazende gördüklerimi, okuduklarımı, izlediklerimi yazacağım.

Öyleyse hoşgeldim blog dünyasına ve hoşgeldiniz minik dünyama!