28 Eylül 2010

Unutulmak için yazılmış bir yazı

Sıkıntılı bir haftadan sonra ancak geçebildim bilgisayar başına.Uzun uzun anlatıp tekrar yaşamak istemiyorum o anları.Sadece kısaca not düşüp unutmak istiyorum.

Rutin testlerden biri olan üçlü test yapılmıştı geçen hafta.Bir şey çıkmaz diye beklerken bir kaç gün sonra gelen sonuçta bir değer düşük çıktı.Doktorumuzda amniyosentez yapma kararını size bırakıyorum deyince o korkunç trafik başladı.

İstanbul'dan tanıdığımız bir doktor arandı.Sonra burada bir başka doktorun özel muayenehanesine gittik.Aksi gibi ortim 3 günlük yoğun bakım nöbetine girmişti.Yanımda değildi ne yazık ki.O hastanede ayrı kahroldu ben ayrı.Muayene sonrası doktor değerin düşük olduğunu bu durumda amniyosentez yapılabileceğini ama detaylı ultrasonda inceledikten sonra karar verileceğini söyledi.Doktorun odasından çıkıp ultrasona gittiğim koridor sanki hiç bitmeyecek gibi geldi.4 boyutlu ultrason görüntüsünde hiç bir sorun olmadığı gözüktü çok şükür.Oğlum sadece biraz tombik olacakmışEvet oğlum olacağı kesinleşti.Zaten o kadar belliydi ki görüntülerde de sevgili ortime babasına pek benziyordu.Tabii o sırada bunların farkında değildim tek duyduğum doktorun bir sorun yok demesi oldu.

Yaşadığımız stres sıkıntı çok fenaydı.Sonra düşündümde şimdiye kadar bir sürü şeye üzüldüm sıkıldım ağladım ama bu bambaşka bir sıkıntıydı daha öncekilere hiç benzemeyen.Allah bir daha yaşatmasın.

Şu doktor kontrolleri,testler olmasa sanırım daha huzurlu bir hamilelik geçireceğim.Eskiden daha mı kolaymış her şey şimdi biz mi zorlaştırdık bilemiyorum.

Tek istediğim sağlıkla oğlumu kucağıma alabilmek.O yüzden geçen haftaya kocaman bir nokta koydum.Oğlumla müzik dinleyip konuşarak sakinleşmeye çalışıyorum.Ve inanıyorum her şeyin çok güzel olacağına.Herkes bana bakıp hamilelik çok yakışmış sanki hep bunu bekliyormuş gibisin derken evet diye haykırmak istiyorum ben bunu çok istedim diye!

17 Eylül 2010

Sürprizzzz!

Bugün üçlü test için doktorda randevumuz vardı.Gittik ölçümleri yapıldı miniğimin, ben kan verdim.Ultrason görüntüsünde her şey iyi gözüküyor.Haftası ile uyumlu dedi (17.haftayım) doktor.Sonra uzun bir süre bir şey görebilmek için uğraştı biz ortimle neye bakmaya çalıştığını anlamamıştık mest olmuş bir şekilde miniğimizi izliyorduk sonra cinsiyet için emin değilim dedi.Kısa bir şok!2hafta önce erkek demiştiniz ama dedik.Şimdi bir şey söylemem dedi.Bir daha ki kontrol içinde 4 hafta sonraya randevu verdi.

Sağlığının yerinde olmasına şükrettim tabii ama bu ikilemde kalmak canımızı sıktı.Özellikle ortim çok sinirlendi.2hafta önce yüzde yüz erkek demeseydi o zaman diye.Bana şimdi komik geliyor bu durum.Miniğim için tuttuğum bir günlük vardı.Oğlum diye yazmıştım.İsmiyle hitap ediyorduk artık.Şimdi kaldık böyle.Düşününce ilerisi için bir anı olacak diyorum.Aman o iyi olsunda gerisi hiç mühim değil.


Ama ortim 4 hafta beklemeyelim dedi.Hafta sonu röntgen uzmanı kayınpederim bakacak birde. Belki bir şeyler netleşir.Aslında hiç bir doktor cinsiyeti görsede hemen söylememeli.Bir kaç kontrolden sonra iyice kendisi de emin olduktan sonra söylese daha iyi olur bence.Neyse bakalım göreceğiz.


Miniğimse her şeyden habersiz büyümeye devam ediyor.Ara sıra baloncuk gibi bir şeyler hissediyorum hareketleri mi diyorum acaba.Şu anda tek sabırsızlıkla beklediğim o minik ayaklarından tekmeler yemek.

14 Eylül 2010

Hayat sakin... Ben sakin...

Hava sonbara dönerken attım kendimi bugün dışarıya.Gerçi tıslayarak yürüyorum ama oğluşum karnımda pek keyifliydik.Kendimize güzel bir yemekte ısmarladık.

Aslında amaç kütüphaneye gitmekti. Ankara'da Kumrular sokakta il halk kütüphanesine gidiyorum yıllardır.Sağolsun kitap kurdu kayınvalidem sayesinde üyesi olmuştum.Tatile giderken yanımda götürdüğüm kitapları iade ettim yerine yukarıdaki kitapları aldım.Sabırsızlanıyorum okumak için.Pek son çıkan kitaplar bulunmuyor ama her türde ve her zevke göre kitap bulmak mümkün.

Evde de kış hazırlıkları bitmek üzere konserveler yapıldı,barbunya fasulye bamya buzluğa atıldı.Patlıcanları bile közleyip attım buzluğa.Sırada kırmızı biber konservesi var.

Hayat sakin ve keyifli gidiyor.Ben huzurlu olursam biliyorum ki oğlumda huzurlu olacak.Ama endişelerim son bulmuş değil.Acaba gerçekten iyi mi diye düşünmeden edemiyorum.Sanırım sağlıkla kucağıma alana dek devam edecek.Ama içimden bir ses aslında hep devam edecek bu endişeler diyor.Canımızdan bir parça ama canımdan öte.Daha onu görmeden ona dokunmadan bu kadar bağlanmak...Gerçekten feci bir duygu annelik.Bunları yazarken bile gözlerim doluyor offf hormonlar işte...Neyse gittim ben ortim gelecek birazdan gerçi bugün yemekler ondan Çin yemeği var da :)

06 Eylül 2010

Kız mı? erkek mi?

Uzun bir aradan sonra doktora gittik.Öncelikle her şey yolunda, miniğimin keyfi yerinde.Ultrason sırasında kıpır kıpırdı gene.Doktorumuza cinsiyetini sorduğumuzda önce söylemek istemedi.Sonra döndü bizim minik, açtı bacaklarını ve doktorumuzda bu yüzde yüz bir erkek bebek dedi.
Eveeeeet... küçük bir bey geliyor hayırlısıyla!


İlk tepkim şaşkınlık oldu.Ortime dönüp üzgünüm dedim.O kadar çok kız çocuğu istiyordu ki.Sanırım bende farkında olmadan kız diye alıştırmıştım kendimi.Sonra yüzündeki mutluluğu gördüm.Mutluydu. Onu öyle görünce bende mutlu oldum çok.


Önemli olan sağlıklı olması hani farketmiyordu senin için kız erkek olması diye kendime kızdım.Çok sonra düşününce, Duygu dedim sen anne olmayı istediğin andan beri ki bu çooook eskilere dayanır.Hep erkek çocuk istemez miydin? Bütün hayallerim erkek çocuk üzerineydi.Kendimi hep uzun boylu bir yakışıklının yanındaki anne olarak görürdüm.Sonra ne oldu dedim bu hayallerine.


Kulağıma yıllar içinde gelenler beni uzaklaştırmış bu hayalden.Diyorlardı ki: kız evlat hayırlı olur,şanslı annenin kızı olur,büyüyünce senin en iyi arkadaşın olur,sakin olur.....falan filan.Halbuki ortimin de dediği gibi kız erkek önemli değil sonuçta o bir insan. Biz onu çok istedik.Biz zaten çok şanslıyız ki sağlıklı bir şekilde büyüdüğünü görüyoruz.İnşallah sağlıklı olarak kucağımıza da alacağız.


Mercimeğimizdin önce, sonra miniğimiz oldun, şimdi canım oğlumuzsun!Hızla büyüyen göbişimle ortimin deyimiyle piknik tüpü göbişimle çoooooook mutlu bir erkek anasıyım ben!

02 Eylül 2010

Fotoğraflarla Datça tatilimiz...

Döndük...ne kadar güzel bir yaz tatiliydi diye söze başlayıp anlatsam yetersiz kalır.Ben değil en iyisi fotoğraflar anlatsın.