26 Aralık 2011

Ardahan'dan Merhaba!

15 Kasım sabahı uçağımız Ankara'dan havalanırken Ati güvenlik kartını kemirip hostese gülücükler atmakla meşguldü,anneside heyecanla bir an önce ortisine kavuşmak istiyordu. Uçak Kars'a indiğinde oğlum uyuyordu gözlerini babasının kucağında açtı.Sonra arabamızla Ardahan'a doğru yola çıktık.



Ardahan'ı görmeden kendimi bu şehre öyle hazırlamışım ki hiç bir şey şaşırtmadı beni.Evet çok küçük, çok soğuk ama sevimli. Yada evimiz ve yeni hayatımız bir süre burada olacağı için sevimli geldi bana.Ama evimiz Ardahan'ın aksine çok büyük ve çok sıcak bundan en çok memnun olan Ati tabii ki.Herhalde konuşabilseydi ne kadar mutlu olduğunu söylerdi.
Çünkü her halinden belli ediyor bunu.Onu böyle mutlu görünce bizde çok mutlu oluyoruz.Dışarı çıkınca bir şok yaşıyor tabii kuzucuk.Gökyüzünden yağan beyaz şeyler çok soğuk bir hava.Öylece şaşkın şaşkın bakıyor.

Ortim ve ben alıştık diyebilirim.Güzel görmeye çalışıyoruz burayı .Öff pöff deyip niye zorlaştıralım ki hayatımızı.

Gün batımı çok güzel, kar geceleri yağarken sanki kristaller yağıyor gibi oluyor,memur ve öğrenci çoğunlukta olduğundan marketlerde istediğin bir çok şeyi bulabiliyorsun, Ankara'da karşı komşumu tanımazken burada insan ilişkileri daha sıcak.


Çevrede gezilip görülecek çok güzel yerler var hatta bu hafta sonu Artvin-Şavşat'a gittik.Midemi alt üst eden virajlı yola rağmen manzara görülmeye değerdi. Laşet'de ( http://www.laset.com.tr/) tertemiz bir havada kar eşliğinde nefis bir yemek yedik.

Daha çoook gezeceğiz Ati hele bir ayaklansın.Şimdilik kısa mesafedeki yerleri keşfediyoruz.

Zaten Ati ile günler öyle dopdolu ve eğlenceli geçiyorki bazen nerede yaşadığımızı bile unutuyoruz.Ankara özlemi yok içimde biz burada iyiyiz böyle.