Yazamadım yazamıyorum... aslında oğlum dışında pek bir şey yapamıyorum çünkü Atilla tam bir minik yaramaz oldu artık.Yaramazlığı çok sevimli ama uykusuzluk olmasa.Evet ilk günlere geri dönmüş gibiyim.Geceleri uyumuyor ufaklık.Her saat başı bazen 1o dk da bir uyanıyor zaten yattıktan sonraki ilk uyanması çığlık çığlığa ağlayarak oluyor.Dişi mi geliyor acaba diyorum gerçi ek gıdalara başladığımızdan beri gaz sıkıntısı da başladı yine.Geceler böyle biraz sıkıntılı geçiyor ama gündüzleri nereden geldiğini anlayamadığım dopdolu enerjisi ve tüm tatlılığıyla beni mest ediyor.Her gün yeni bir şey yaparak bizi çok şaşırtıyor oğlum. 
Aslında minik dünyasında çok büyük değişikler oldu.Yeni tatlarla tanıştı.Kayısı, yumurta tarhana çorbası ve ekmeğe bayıldı bizim oğlan.
Sonra ilk defa denize girdi.Bir günlüğüne Akçakoca'ya kaçtık.Banyodan korkan oğlum o devasa su karşısında bir kerecik bile ağlamadı.Sanki bırakın beni yüzerim ben der gibiydi.Hele kumsalda yaptığı keyif çok tatlıydı.
Ama asıl tatile Eylül 13'te çıkıyoruz.İstikamet Bozcaada ve Gökçeada.Heyecanlıyım çok bakalım Atilla bey ile nasıl bir tatil olacak. Değişiklik dedim de aslında sadece onu değil bizi de büyük bir değişiklik bekliyor.Eylül sonu tayinimiz çıkacak.Ankara'dan büyük ihtimalle gidiyoruz.Oğlum uyanmadan sonlandırayım yazıyı en iyisi.Kurulmuş saat gibi 40 dk uyuyor sadece.İnşallah arayı bu kadar uzatmam bir daha.
