Aslında daha çok çeşit yerdik ama diyetten kaçamak yapmanın suçluluğu ile ancak bunların tadına bakabildik. Hepsi de çok lezzetliydi.Özellikle ilk defa içtiğim bamya çorbası şaşırtıcı derecede güzeldi.
Sonra Mevlana Türbesi'ne gittik. Kaç senedir 3 saatlik mesafede olmamıza rağmen daha yeni görüyordum orayı ben, ama Çinli turist kafilesi oradaydı. İçeri girince ister istemez ürperiyor insan.Özellikle müze kısmında sergilenenler çok güzeldi. Fotoğraf çekmek yasak olduğundan ne yazık ki paylaşamıyorum.Gidip görmek lazım demek ki.
Konya, Ankara gibi yokuş değil tabii her yer dümdüz.Biz deliler gibi dolaşırken farketmemişiz ne kadar yürüdüğümüzü.Bir yandan da kendimizi avutuyorduk eh yedik ama çokta yürüdük diye. Yorgun ama keyifli bir kısa seyahatimizde böyle geçti. Bilmem artık önümüzdeki haftalarda nereye gideriz.Havalarda düzeldi kimse tutamaz bizi diyet bile!
1 yorum:
diyet mi o da ne:)))aah yazda geldi ama ...
Konya deyince etli ekmek gelir aklıma :) dervişin fikri neyse zikri de O dur hesabı... Umarım birgün Konyada yiyebiliriz...
Sevgiyle
Yorum Gönder