25 Ocak 2011

İç döküş...

Karmaşık duygular içindeyim bu aralar.Bir son ve başlangıç var.Hamileliğimin artık sonlarına gelirken yeni hayatımıza da başlamak üzereyiz.

Bazen öyle çok düşünüyorum ki her şey nasıl olacak diye oğlumdan uzaklaşıyormuş gibi oluyorum.Sonra başlıyor içimde kıpırdanmaya hatırlatıyor kendini konuşuyorum onunla sanki göbeğimi değil başını okşuyorum.

Mobilyası hafta sonu geldi oğlumun.Havalansın diye henüz yerleştirmedik odayı.Ama odanın önünden her geçtiğimde huzur doluyorum.

Günlerim beklemekle geçiyor.Otursamda yürüsemde ağrılar hemen kendini gösteriyor.Hafta sonu arkadaşlarımız geldi mesela,sadece 3 saat ayaklarımı aşağıya sarkıtarak oturdum ama gittiklerinde sonuç davul gibi bacaklardı.Şikayetçi değilim olacak bunlar sadece zaman sanki sonlara yaklaştıkça daha mı yavaşlıyor ne?

Henüz 35.haftadayım ama çevremde herkes erken gelecek 3 haftaya kalmaz diyor ama içimdeki ses kızım sen 4o.haftayı da göreceksin diyor.Gerçi doktorumuzun pek bekleyeceğini sanmıyorum.Çünkü 3.7oo kg'yı geçerse normal doğum yapmam demişti:((

Ortimin nöbetlerinde de huzursuzum artık evde yalnız kalmak istemiyorum.Zaten annemi yada kayınvalidemi değişik bir saatte aradığımda heyecanla açıyorlar telefonu.Acaba diyorum bir süre kimseyle hamilelik ve çocuk üzerine hiç konuşmasam mı.Şöyle bir düşününce arkadaşlarımla da ailemle de tek konuştuğumuz bu.Ama mümkün değil tabii.

Şöyle bir kaç ay sonra dönüp bu yazıyı okumayı çok isterim.Bakalım ne alemdeyim.Kafamdaki sorular bitmiş mi ya da yerini yeni sorular mı almış yoksa? Bilmiyorum ben mi çok düşünüyorum, yoksa son haftalar hep böyle mi geçer?


6 yorum:

mutluanne dedi ki...

Canım arkadaşım
AHH ah o düşünceler hiç bitmek bilmiyor.
Hayat daha doğmadan onların etrafında dönüyor..
Aklım fikrim hep karnımda ki mucizede..

Başka Anne dedi ki...

beni hatırlar mısın bilmam, bitsiiin bitsiiin artık durumundaydım :)) herkes doğurunca çok özleyeceksin diyordu, zerre özlemedim. sonradan anlam yüklenmiş bir şey bence hamilelik. kelime kökünden belli özünde ne oldu: hamallık!. doğduktan sonra bir mucize ile sürekli beraber olmak her sıkıntıya rağmen şahane. ama hamilelik denen şey neden bu kadar kutsanıyor bu soruya aklıma gelen ilk cevap; onca çileyi çekilir göstermek için olsa gerek.
hani demiş ya şair; ben ankara'nın bir tek istanbul'a dönüşünü severim :) ben de hamileliğin bir tek doğumunu severim :))
bir ankaralıya bu cümleyi kurmam da ayrı hadise :)))

Duygu dedi ki...

Canım arkadaşım,
Ne kadar doğru söyledin daha doğmadan hayatımızın merkezi oluyorlar.Sağlıkla miniklerimizi bir kucağımıza alsak.

Sevgili Derya,
Öncelikle şunu şöyleyim bende Ankara'nın İstanbul'a gidişini severim:)

Hatırlamazmıyım hallerini.Birde nasıl sıcaktı hava.Hamileliği özlemeyen birini duymak çok güzel.Çünkü herkesde bana bu günlerini özleyeceksin diyor.Ama özlemeyeceğimi biliyorum.

Sevgiler...

Hayat güzeldir.. dedi ki...

Duygucum bu gelgitler normal bir de sona doğru yaklaşırken ağırlaşınca ister istemez hepimiz bu şekilde düşünüyoruz sanırım. Çok az kaldı büyük güne bunun heyecaı bile yeter aslında.
Herşey çok güzel olacak
Sevgiler, Pınar

Duygu dedi ki...

Sevgili Pınar,
Evet sona yaklaşıyor olmak sanırım sebep tabii birde hormonlar sağolsun.Her şey ikimiz içinde çok iyi olsun.Sevgiler...

ŞEKERPEMBE dedi ki...

bende pek uykulu bir hamile olmamıştım. birde enerjiktimki sorma. hep ben sonra ne yapacam derken. dileirm oğlunda sana en ez benkinin bana davrandığı kadar iyi davranırda harika günler geçirirsiniz.
haberlerin için gözüm buralarda
her şey çok güzel olsun tahmin edemeyeceğin kadar güzel...

sevgilerinle